"... Mademki amatör psikanalistler etkinlikten alıkonamayıp kendilerine karşı açılan savaşta kamuoyundan destek görülemiyor, bu durumda onlara öğrenim ve eğitim fırsatının sağlanması, üzerlerinde bir denetim olanağının ele geçirilmesi, etkinliklerine hekim derneğince izin verilmesi, psikanaliz çalışmalarında onların da katkılarına başvurularak uğraşılarında teşvik edilmeleri, dolayısıyla ahlaksal ve ussal düzeylerini üst bir aşamaya çıkarma konusunda içlerinde gereken hevesin uyandırılması ve böylelikle kendilerinin de var olduğu gerçeğinin dikkate alınması daha doğru bir davranış sayılmaz mı?
Genel Özellikler |
|
Çevirmen | Kamuran Şipal |
Barkod | 9786058164253 |
Sayfa Sayısı | 112 |
Baskı Sayısı | 9.Baskı |
Cilt Tipi | Karton Kapak |
Dil | Türkçe |
Kağıt Cinsi | 3.Hamur |
Boyut | 13.50 x 19.50 |
Sigmund Freud etkileri günümüze dek süren bilinçaltının araştırılması yöntemi olarak psikanalizi geliştirmişti. Freud bilim insanı kimliğinin yanı sıra verimli bir yazardı. Araştırmalarını kamuoyuyla paylaşırken bilimsel polemiklere girişmiş, bu amaçla makaleler kaleme almıştı. Okuyucuya sunduğumuz Bilinçaltı kitabında Freud’un makalelerinden bir seçme bulacaksınız. Bu makalelerden ilki, Freud’un Adler ve Jung’la yaşadığı yol ayrılığını kendi açısından anlatması nedeniyle ayrı bir önem taşımaktadır. Ayrıca Freud’un ansiklopediler için kaleme aldığı, psikanaliz ve libido kavramlarını açıkladığı iki madde de aydınlatıcı olacaktır.
İnsan türünün kaderiyle ilişkili şu soruyu sormanın zamanı: Uygarlığın gelişimi, birlikte yaşamanın getirdiği saldırganlık ve kendini yok etme içgüdüsünün sebep olduğu huzursuzluğun üstesinden tamamen ya da en azından kısmen gelebilecek mi? Bu noktada, bugünkü çağ belki özel bir dikkat istiyor.
Bugünkü insanlar doğa kuvvetlerini kontrol etmede o kadar ileri gittiler ki karşılıklı olarak birbirlerini tamamen yok etmeleri de kolaylaştı. Bunu gayet iyi biliyorlar ve şu anki huzursuzluklarının, moral bozukluklarının, kaygılarının büyük kısmı buna dayanıyor. Ve şimdi “Tanrısal güçlerin” ikincisinin, yani edebi Eros’un kendisi gibi ölümsüz olan rakibinin yanında yer alabilmek için bütün gücünü kullanması beklenebilir.